Ciddiyetsiz, kendine her yerde Quyin diyor ve adı Melike.

17 Nisan 2015 Cuma

[İskambil Kartları Blog Turu #2] 15 Saniye - Andrew Gross




Orijinal adı: 15 Seconds
Yazar: Andrew Gross
Sayfa sayısı: 436
Yayınevi: Arkadya

Size ikinci turumuzda görüşmek üzere demiştim, bakın hemencicik de geldi çattııı!

           



Bütün hayatını elinden alması için 15 saniye yeterdi…

Ancak ölüm kadar basit bir sonun peşinde değildi. Peşinde olduğu, hayatından çok daha fazlasıydı. Ne de olsa atacağı her adımı avucunun içi gibi biliyordu. Başarılı doktor Henry Steadman konuşmacı olarak katılacağı konferansa doğru yol alırken birkaç saniye içinde başına geleceklerden habersizdir. Kırmızı ışıkta geçtiği gerekçesiyle polis tarafından durdurulduktan sonra sorgulamanın boyutu da değişir. Belediye binasında ne işi vardır? Beraberindeki kadın kimdir? 

Henry neyin içine düştüğünü anlayamadan olay yerine bir araç yaklaşır ve açılan ateşle polis memuru öldürülür. Görgü tanıklarına göreyse katil doktordan başkası değildir. Başka bir cinayetin de üzerine yıkılmasıyla soğukkanlı bir psikopatın, dâhice kurguladığı bir labirentin içinde sıkışıp kaldığını anlayacaktır. 

Üstelik söz konusu olan artık yalnızca kendi hayatı değildir. Sevdiklerini kurtarmak için bu oyunu oynamak zorundadır. Oyununsa tek bir kuralı vardır: Hayatta kalmayı başar ve asla teslim olma.


Şu blog işine giriştiğimden beri adetim haline geldi, ne zaman bir kitaba yorum yapacak olsam öncelikle adını Google amcaya yazıp iki saat onlarla ilgileniyorum. 15 Saniye'den açıkçası çok umutluydum ve bu umudumu boşa çıkarmadı, Allah razı olsun mu denir ne denir jkglh.

Kitapyurdunda bir yorum gördüm, "Kitabın ilk 100 sayfasını karakterler, kalan 300 sayfasını siz yaşıyorsunuz." diyordu. İşte sanırım kitabı açıklayabilecek en mükemmel cümle budur arkadaşlar, bunun  üzerine daha fazla ne yazabilirim bilmiyorum. İlk elli sayfa boyunca olayların serim kısmıyla karşılaşıyoruz ve 400'e kadar olaylar o kadar müthiş bir şekilde düğümleniyor ki cidden karakterin yerine siz umutsuzluğa kapıldığınızı fark ediyorsunuz.

Kitap hakkında katilin hemen öğrenilmesi sonucunda heyecanın kaçtığını savunanlar olmuş, ben aksine bunun olayı daha da ileri bir seviyeye taşıdığını düşünüyorum. Çünkü nasıl desem... Bu katil pek de alışık olduklarımızdan değil.


Bir açıdan baktığımızda cinayet-polisiye gibi görünse de ben bu kitabı bir kategori içerisine alsaydım bu kesinlikle aksiyon olurdu. Aksiyon kitaplarını da müzikle okumanın ne kadar harika olduğunu bilirsiniz, bunun için size İskambil Kartları olarak bir playlist hazırladık, buradan veya Facebook sayfamızdan ulaşabilirsiniz hjgkld.
,
Arkadya Yayınlarının benim sahiden de çok orijinal bulduğum bir şekilde her kitap ayracında bulunan püsküllerden haberiniz olmalı, onlarladan elbette ki bu kitapta da vardıııı! ^^  Onlarla oynaması sizce de çok zevkli değil mi, bayılıyorum ben şahsen.
Kitabın orijinal kapaklarını araştırdığımızda karşımıza iki adet görsel çıkıyor ama ben "Orijinal kapak her zaman daha iyidir."  yargısını sevmeyenlerdenim. Bunu kanıtlamak adına da yurtdışı kapaklarını hemen iki yana bırakıyorum, haksız mıyım yahu? Açıkçası ben Türkçe kapağının diğerlerine açık ara fark attığını düşünüyorum. Kitabın adını içeriğiyle o kadar da bağdaştırdığım söylenemez ama kitabın kapağıyla adı harika bir uyum içerisinde şimdi, o bir gerçek. Bunun için Arkadya Yayınları'nı tebrik etmek istiyorum. 

Genel bir toparlama yapmam gerekirse, okumanızı tavsiye edeceğim bir kitaptı. Bakmayın +400 olmasına, puntoları okumanızı çok daha kolay bir hale getiriyor. Ne göz yoruyor, ne de sizi sıkıyor kitap. İki günlük bir çerez bile diyebilirim. 

Şaşırıyorsunuz, özellikle kitabın başında "O da mı gelecekti başına vay Dr. Steadmaaan..." cümlesi favorilerim arasına yerleşimişti, ana karakterle birlikte bir girdaba sürükleniyorsunuz ve çıkmak için tek bir ipucuna sahipsiniz. Son zamanlarda okuduğum en sürükleyici romanlardan biriydi. Değer verdikleriniz için göze alabilecekleriniz, kaybedişleriniz, umutsuzluklar... 

Andrew Gross'un üslubuna bayıldığım söylenemez, kitapta betimlemelerle, içsel tasvirlerle çok karşılaşamazsınız ama olayın örgüsü ve kurgunun şahane olduğunu söyleyebilirim. Blog turumuz hakkında detayları,çalışmaları ve çekilişi buradan takip edebilirsiniz. Ayrıca hikaye hakkında yayımlayacağımız 15 saniyelik videoları izlemenizi de öneririm. Aşağıda İskambil Kartları olarak kitabı okurken dinlediğimiz ve tam anlamıyla kitabın şarkısı olduğunu düşündüğümüz öneriler var, biz seçtik; siz de dinlemeyi ve yorumunuzu bırakmayı unutmayııın! Bir sonraki turumuzda görüşmek üzere. 



PLAYLISTIN HEMEN ALTINDA RAFFLECOPTER ÇEKİLİŞİNİ GÖREBİLİRSİNİZ, 15 SANİYE KİTABININ SAHİBİ NEDEN SİZ OLMAYASINIZ? 


 1) Until The Ribbon Breaks - A Taste of Silver




2) Zella Day - Sacrifice



3) Jessie J - Magnetic


4) Bullet For My Valentine - Temper Temper



5) Imagine Dragons - Warrior



6) The Silent Comedy - Light of Day



7) Hurts - Mercy


8) Eminem ft. Sia - Beautiful Pain


9) Linkin Park - Final Masquerade



a Rafflecopter giveaway

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

Search

Ne Okuyorum?

Anna Todd - After

Recent Posts

Unordered List

Pages

Text Widget

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Author Info

Text Widget

Instagram

Facebook

Quyinin Halkı

About the Author

featured Slider

Navigation Menu

Twitter

Like us

Popular Posts

Copyright © Quyinin Tacı | Powered by Blogger
Design by SimpleWpThemes | Blogger Theme by NewBloggerThemes.com